Sultanhisar Çilek Üretimi
Son yıllarda iç ve dış piyasada ilgi görmeye başlayan çilek, arz ve talep neticesinde üretim alanları çoğalarak çeşit zenginliği ve süreklilik açsından, alternatif bir ürün olarak üretim miktarını arttırmaktadır.
FAO verilerine göre Dünya çilek üretim miktarı 2007 yılında 3,825,000 ton iken 2009 yılında 4.132,352 tona ulaşmıştır.
Türkiye’de çilek üretim miktarı 2007 yılında 250,000 ton, 2008 yılında 261,078 ton 2009 yılında ise 291,996 tona ulaşmıştır.
Bu verilere göre Türkiye, 2008 yılında dünya sıralamasında ABD ve İspanyadan sonra 3. sırada iken, 2009 yılında 2. sıraya yükselmiştir. 2000 yılında Türkiye çilek üretiminde dünyada %3,95 lik paya sahip iken, geçtiğimiz 10 yıl içerisinde dünya piyasasındaki payını %7,07 ye yükseltmeye başarmıştır.
Türkiye’de çilek üretim ve ihracatı giderek hızla yükselmesine rağmen dünya pazarında daha fazla yer alması mümkündür.
Türkiye değişik iklim ve toprak karakterleri yönünden çilek yetiştiriciliği önemli bir potansiyele sahiptir. Çilek üretimi başta Akdeniz bölgesi olmak üzere, Ege ve Marmara bölgesinde önemli bir tarım ürünüdür.
Türkiyede en fazla çilek üretimi mersin Silifke başta olmak üzere, Aydın Sultanhisar, Antalya, Bursa ve Manisa illerinde yapılmaktadır.
Sultanhisar İlçemizde 2010 yılında 24,000 ton çilek üretimi gerçekleştirilmişken, son yıllarda 35,000 ton civarında çilek üretimi yapılmaktadır. Yaklaşık 8 bin Dk arazide Yüksek Tüneller içinde çilek üretimi yapılmaktadır.. Sultanhisar çileği üretim miktarı ve yetiştirilen çileğin kalitesi ile Türkiye çilek yetiştiriciliğindeki ikinci sıradaki yerini haklı olarak koruyacaktır.
Sultanhisar çileği, hasattan sofraya kadar geçen zaman süresinde, tazeliğini ve raf ömrünü muhafaza etmesi ile kendini kanıtlamış ve üretim kalitesi bakımından da ilk sırada yer almaktadır.
Sultanhisar çileği aydın ilimizin en önemli ihraç ürünleri arasında ilk sıralarda yer almaktadır. İlçemizde üretilen çileğin ihracattaki payı %60 civarındadır.
2004 yılında 307 ton çilek ihraç edilirken, 2007 yılında bu miktar 9.000 tona, 2010 yılında 13.000 tona ulaşmış olup 2011 yılından itibaren 20.000 tonu aşmıştır.
Sultanhisar çileği başta Rusya olmak üzere Romanya, Ukrayna, Sırbistan ihraç edilirken, bu sene yeni bir Pazar olarak, Orta doğu ve İran’a ihracat başlamıştır.
İhracatın daha da artırılması için, planlı bir üretim ve Pazar organizasyonun kurulması gerekmektedir.
Çilek üretiminde kalite seviyesini en yüksek seviyelere taşımak için;
* Yola dayanıklı verimi yüksek yeni çeşitler seçilmeli,
* Sertifikalı sağlıklı fide kullanılmalı,
* İyi tarım uygulaması yaygınlaştırılmalı,
* Ambalaj ve paketleme konularında eğitimler verilmeli,
* Çilek üretiminde çalışan kişilere toplama usulleri öğretilmeli,
* Çilek üretiminin sadece bir sezonluk ürün olmaktan çıkarılıp, üretimin bütün bir yıla yayılması sağlanmalı,
* Dekar başı çilek verimini artırabilmek için Yüksek Tünel sistemini bırakıp, Yüksek Sera ve Topraksız tarımda çilek üretimine geçilmelidir.
* Çileği sadece taze tüketilen Meyve gurubundan çıkartılıp, Kuru gıda pazarında da yer alabilmesi için kurutma tesislerinin kurulması gerekir.
* Üründe Pazar payını artırabilmek için mutlaka markalaşmaya gidilmeli, bunun içinde Coğrafi ürün işaretinin alınması gerekir.
İlçemizde çilek üretiminde en önemli sorun küçük aile işletmeciliği ve münavebe yapılmaması nedeni ile aynı arazide üst üste çilek üretimi yapılmasından dolayı verim kayıpları görülmektedir. Bu sorunları önlemek için; çilek üretimi için yüksek tünel yerine yüksek seralara geçilmeli ve toprak kökenli hastalıklara maruz kalmamak için topraksız tarım özendirilmelidir.
Bununla beraber erkenci çilek üretimi yapılmalı, firigo fide yerine fresh fide kullanımı yaygınlaştırmalıdır.
Yüksek tünel üretiminde dekarda 5.500 fide kullanılırken, yüksek seraya geçilmesi halinde dekara yaklaşık 17.000 fide dikilebilmekte ve dolayısıyla birim alanda alman verim miktarı da iki katına ulaşacaktır.
Küçük alanlarda birbirinden habersiz değişik kalitelerde çilek üretimi yerine, gerek sözleşmeli ve planlı üretim gerekse kooperatifleşme teşvik edilmeli ve üretici ile tüketici arasındaki aracı pazarlar kaldırılarak, çileğin tüketiciye direk ulaşması sağlanmalıdır.
Ayrıca Sözleşmeli üretime bir an önce geçilmesi ürünün rahatça pazarlanmasım ve yıllar içinde standart bir verim rekoltesinin yakalanmasını sağlayacaktır.
İlimizde ve Ülkemizde önemli bir ihracat payına sahip olan çileğin verim ve kalitesinin daha da artırılması için; sağlıklı fide üretecek kamu ve özel kuruluşların desteklenmesi, çilek araştırma enstitülerinin kurulması, bölgeye, iklime ve toprak yapısına uygun yeni çeşitler geliştirilerek üretime destek verilmelidir.
Çilek üretiminde; Sertifikalı fide kullanımı, yüksek sera, topraksız tarım, jeotermal enerjinin seralarda kullanımı, iyi tarım uygulamaları, işçi eğitimi ve kooperatifleşmenin sağlanmasıyla planlı ve sürekli üretime geçilerek ihracat payının artırılması ile kazanan çilek üretici ve ülkemiz olacaktır.